Prof. Dr. Safa Tuncer

Dr Tuncer, 1981 yılında Burdur’un Bucak ilçesinde doğdu. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde lisans eğitimini tamamladı. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine başladı. 2010 yılında doktor, 2015 yılında Doçent, 2022 yılında profesör ünvanlarını aldı ve aynı bölümde Öğretim Üyesi olarak çalışmaya devam etmektedir. Minimal invaziv diş hekimliği, estetik ve adeziv diş hekimliği ile ilgili, alanında indekslenen dergilerde 70 den fazla makalesi bulunmaktadır

Servikal lezyon, oklüzyon, dişeti ilişkisi: teoriler gücünü koruyor mu?

Çürüksüz servikal lezyonların etiyolojisinde birçok faktör rol oynar. Dişetine yakın bu lezyonlar, okluzal stres (abfraksiyon), mekanik aşınma (abrazyon) ve biyokorozyon (erozyon) gibi süreçlerin sonucunda ortaya çıkar. Abfraksiyon teorisi, oklüzal kuvvetlerin dişlerin servikal bölgesinde stres yoğunlaşmasına neden olduğunu ve bunun mine ile dentin yapısında mikro çatlaklara yol açtığını öne sürer. Bu mikro çatlaklar zamanla birleşerek daha büyük doku kayıplarına neden olabilir. Klinik muayenede servikal lezyonların görünümü, sığ veya derin keskin kenarlı olmayan defektlerden keskin açılı kama şekilli defektlere kadar değişebilir. Lezyonların morfolojik karakteri ile etiyolojik faktörler arasında bir bağ vardır. Lezyon sınırları dişin sadece kuron, sadece kök yüzeyi veya her iki kısımda olabilir. Kök yüzeyinin etkilendiği durumlarda diş eti çekilmesi de gözlenebilir. Bu lezyonlar dişin yapısal bütünlüğünü etkileyebilir, bakteri plağının tutulumunu kolaylaştırabilir, diş hassasiyetine katkıda bulunabilir, pulpanın canlılığını ve gülüş estetiğini etkileyebilir. Araştırmacılar, lezyon, oklüzyon ve dişeti ilişkisi konusunda tam bir fikir birliğine varamasa da bu konudaki teoriler tartışılmaya devam etmektedir.

Gün Saat Dakika